28 Eylül 2012 Cuma


KİTABIN ADI:        Kırdığımız oyuncaklar
KİTABIN YAZARI:  Sunay Akın
YAYINEVİ:            Çınar Yayınları


        Büyüme telaşında köşeye ilk attığımız şeyler oyuncaklarımız mıydı? Çocukça gözyaşlarımızdan önce, dönüşümüzü engelleyecek gemileri yakmadan önce acaba oyuncak gemilerimizi mi yakmıştık bir el hareketiyle ya da bir küçümser burun kıvırmayla? Büyümüştük işte! Ne yapacaktık o kağıttan gemileri, uçakları, bir bacağı kırık plastik bebekleri... Çocuklar içindi onlar. Bize göre değildi. Yeni bir oyuncak buluyorduk içimizde yeni yeni: Aşk! Şiirler, şarkılar mıydı acaba o dönem oyuncaklarımız? Acaba büyürken hiç vazgeçmedik mi oyunlardan, oyuncaklardan? Yeni oyuncaklarla oyuna devam mı ettik? Bu yüzden midir yaşlanma basamaklarında bu oyuncaklara, oyunlara geri dönme isteği? Büyük oyunlarının zor gelişinden midir? Oynadığımız evciliklerden daha acılıdır eve bir dilim ekmek götürme çabası. Bisikletlerimizle oynardık trafik oyununu. Polis olurduk, kaza yapardık. Ama can almazdı. Trafik canavarı yoktu hiçbirimizin içinde. Şimdi neden hep çuvallıyoruz trafik oyununda? İçimizdeki çocuk nerede? Neden sürekli göz kırpmıyor onca yıkıntının arasında?
          Hayır isyan ediyorum!!! Ölmedi çocuğum!! İçimde hala! Orada saklanıyor sadece ve çıkıverecek, umut verecek bana en ölü halimde! Ölmeden önce çıkacak biliyorum. Görüyorum zaman zaman ayak izlerini  ve gülümsüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder